Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü, hayatımıza doğrudan etki etti. Alışkanlıklarımızı ve yaşam standartlarımızı değiştirmek zorunda kaldık. Bu doğrultuda da aslında hiç alışık olmadığımız kuralları benimsedik. İş hayatında yeni bir dönemi yaşamaya başladık.
Hibrit Çalışma Sistemi Nedir?
Covid-19 sosyal aktivitelerden eğitim hayatına, insan ilişkilerinden iş dünyasına kadar hayatın her alanında yeniliğe gitmemize neden oldu. Sosyal aktivitelerimize ara verdik, eğitimlerimize küçük ekranlardan devam ettik, akşamüstü kahvesini görüntülü aramayla içtik ve iş hayatında büyük değişikliklere gittik! Özellikle iş hayatında yeni bir tarzı benimsedik. Vakaların görülmeye başladığı günlerde çalışmaya homeoffice olarak devam ettik. Bir süre buna alışmaya çalıştık ve sonra yeni normalleşme adımlarını atınca hibrit çalışma sistemine geçiş yaptık! En özet haliyle; haftanın belli günleri ofisten, belli günleri ise evden çalışmayı ifade eden bir çalışma sistemidir. Bu sistemin benimsenmesinin en önemli nedeni ise kurumların mevcut yoğunluğunu en aza indirgemektir. Bir ekip evden çalışırken, diğer ekip ofisten çalışmalarını sürdürüyor. Pandemi önlemleri kapsamında aslında daha güvenli bir ortam sağlanıyor. Çünkü dezenfektan kullanımı, maske ve mesafe kuralları her zaman yeterli olmuyor. Daha önce çok fazla yaygın olmayan bu çalışma düzenine büyük ölçüde adapte olduk. Yapılan anketler sonucunda ortaya çıkan bir gerçek var… İnsanlar kendini güvende hissediyor! Hibrit çalışma sisteminden bahsetmişken, hazır ofise de ayrı bir parantez açılması gerekiyor. Hazır ofis; şirketlerin minimum bütçe ile çalışarak, personellerin işine odaklanmasına olanak sağlayan bir çalışma alanıdır. Bugün birçok sektör tarafından sıkça tercih ediliyor. Bunun en büyük nedeni mekandan ziyade iş ve başarı odaklı olmasıdır.
Hibrit Çalışma Sisteminin Avantajları
Yeni bir düzene alışıyoruz, yeni alışkanlıklar ediniyoruz ve bunlara hayatımızda büyük bir yer açıyoruz. Artık epey yaygın olan hibrit çalışma sisteminin hem kuruma hem personele büyük faydaları var. Öncelikle kurumlar, ofis giderlerinden büyük oranda tasarruf ediyor. Yemek, ulaşım gibi giderleri ise yarı yarıya azaltıyor. Tüm bunlar kuruma büyük katkı sağlıyor! Tabii, kurum kadar çalışan için de büyük avantajları var. Özel hayata biraz daha fazla vakit ayrılabiliyor. Başka şehirlerde ikamet etme imkanı da ortaya çıkıyor. Pandemi nedeniyle kalabalıktan uzak bir yaşam sürmek isteyen kişiler, bunu rahatlıkla gerçekleştirebiliyor. Evden çalışma kolaylığı ile hem istediği ortamda bulunmuş hem de işlerini devam ettirmiş oluyor. Çalışanlar günün planlamasını sadece kendine göre yapabiliyor. Bu da psikolojik açıdan kişiyi daha verimli çalışmaya sevk ediyor. Ama elbette en önemlisi zamandan tasarruf! Ulaşım ve trafik gibi sorunlar olmadığı için zaman çok daha iyi değerlendiriliyor. Yani bu çalışma modeli kurum ve çalışana birçok açıdan avantaj sağlıyor!
Hibrit Çalışma Sisteminin Dezavantajları
Hibrit çalışma sisteminin dezavantajlarını da göz ardı edemeyiz. Bu noktada en büyük dezavantaj ise mesai kavramının yok olmasıdır! Tüm çalışma ekipmanları kişinin yanında olduğu için her an, her iş yapılabilir düşüncesi ile yaklaşılıyor. Şartlar böyle olduğu takdirde kişiden tam motivasyon beklenemez. Bunun yanı sıra büyük ve küçük tüm işletmeler yeni çalışma düzenine geçtiği için video konferansa olan talep artıyor. Bu da kimi zaman işlerin gecikmesine, aksamasına neden oluyor. Bu dezavantajları dikkate alarak önlemler alınabilir. Yaşanabilecek sorunların önüne geçmek imkansız değil!
Dikkat Edilmesi Gereken Detaylar!
Dünya genelinde hibrit çalışma sistemine çoktan geçiş yapıldı. Ancak bu sisteme yeni geçecek kurumların dikkat etmesi gereken önemli detaylar var. İlk olarak uzaktan çalışan kişilerin birbiri ile iletişim kurması zorlaşıyor. Bu noktada hem yöneticilerin hem personellerin iletişime ayrıca özen göstermesi gerekiyor. Araştırmalar sonucunda yeni çalışma düzeninin motivasyonu ve yaratıcılığı artırdığı ortaya çıkmıştır. Fakat bunun devam etmesi için güven duygusunun pekişmesi gerekiyor. Mesela çalışan desteklenmeyi, takdir edilmeyi bekleyebilir. Bu beklentiye karşılık verilmelidir. Bir diğer önemli detay ise empati yapmak! Yönetici ve personel karşılıklı empati yaparak birçok sorunun önüne geçebilir. Çünkü kişiler yüz yüze iletişim kurmadığı için anlaşmakta zorlanabiliyor. Ve son olarak motivasyon artırıcı yeniliklere gitmek gerekiyor. Personeller dört duvar arasında çalışırken her zaman verimli olamayabilir. Bu noktada yöneticilerin devreye girmesi çok önemli! Çalışanların bir kısmı gece daha verimli çalışırken bir kısmı gündüz daha verimli olabilir. Bu süreçte destek olmak ve verimliliği artırmak, kurum açısından avantajlı olacaktır.
Hayatımızda yeni adımlar atıyoruz, daha önce hiç tanışık olmadığımız bir düzene alışmaya çalışıyoruz. Bu durumların iş hayatındaki motivasyonu etkilemesine müsaade etmemeliyiz.